Benim işim bu. Yazmalıyım, hayatımı daha iyi idame ettirmek istiyorsam hem çok, hem öz hem de kaliteli şeyler yazmalıyım. Yalnız ne var biliyor musunuz? Yazmak çok farklı bir dünya. Evet biliyorum, zaten siz de sosyal medya üzerinde 140 karakterlik bir şeyler yazıyorsunuz. Hatta kim bilir belki bir blogunuz bile olabilir ama yine de benim kadar çok yazdığınızı sanmıyorum.
İşi yazmak olan insanların hepsi azıcık kafayı yemiş insanlardır. Çünkü yazmak hem keyifli bir aktivite hem de beyninizi kemiren sıçandır. Önceleri çok yazarsınız, sonra bu iş sizin rutininiz olur. İnsanların size para vermesinin değer göstermesinin tek nedeni zamanla elinizin klavye üzerinde rahatça hareket ediyor olması olur.
Bazen gerçekten farklı bir meslek yapmalıyım acaba diye oturup saatlerce düşünüyorum. Sonra diyorum ki, hayır. Bana verilen yetenek bu. Kabiliyet bu. Daha önceden de söylediğim gibi en büyük eşekler elindeki yetenekleri kullanmayanlardır. Nasıl ki, beste yapmayan bir Mozart insanlar için anlam ifade etmeyecekse benim benliğimde yazmadığı sürece kimseye bir şey ifade etmeyecektir. Çok uzattık, konumuza geri dönüş yapalım.
Yazmak ve müzik dinlemek şunu başarabilmek için nelerimi verdiğimi bir bilseniz şaşırır, apışıp kalırsınız. Saatlerimi, günlerimi ve hatta aylarımı harcamama rağmen nedense bir türlü müzik dinlerken yazmayı başaramadım. Önceleri yazmaya başladığımda iyi gibi duruyor fakat birkaç cümle sonra müzik ruhumu alıp götürünce havada asılı kalan cümleler kalıyor geriye. Sanırım geçtiğimiz gün inatla uzun süredir tanışmadığım Spotify tam olarak bu sorunumu çözdü.
Spotify, muhtemelen sizin de bildiğiniz üzere istediğiniz sanatçıların müziklerini dinlemenize yardımcı olan koskoca bir müzik ağı. Hem ücretsiz hem de ücretli sürümü yer alan bu yazılım üzerine geçen gün yaptığımız muhabbet sonucunda benim istediğim bir şeyi aslında kendilerinin yaptığını fark ettim; sözsüz müzikler ordusunu.
Spotify’ın Gözat penceresinde her ruh hali için müzikler var. Hatta benim en büyük sorunum olan Odaklanma için bile. İçerisindeki listelerde gerçekten fazlasıyla kaliteli müzikler var. Sözünün siz olduğunuz parçalarla yazmak harbiden işe yarıyor. Yani bundan sonra artık ben de kulaklıklarımı takıp, akrebin yel kovanı kovalamasını izlerken daha çok keyif alarak çalışabileceğim.
Şayet siz de yazmak ve müzik dinlemek aktivitesini bir arada götüremeyenlerdenseniz, mutlaka Spotify’ı edinin ve benim gibi bu güzel yazılımı yıllarca es geçmekten vazgeçin. Yazarken dinlenecek müzikler serisi yapmak isterdim fakat Spotify içerisinde her şey zaten yeterince açık. Şuan için favorim ise Odaklanma kategorisi altında yer alan “Deep Focus” listesi. Bilhassa Gay Sons of Lesbian Mothers sanki aylarca yıllarca dinlesem de bıkmayacağım parçalardan biri.
Wow thats very wonderful I actually have detected a replacement app spotify api
YanıtlaSilthis app is nice and that i have started viewing it.Thanks for the assistance and suggesting the matter i'll travel with it.Keep business and writing new article.